2 Mayıs 2016 Pazartesi

Gizemli dostlarımız kediler

Gizemli Dostlarımız Kediler Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz Gerçekler


 Kedilerin de insanlara alerjisi olabilir.

Kediniz sık sık öksürüyorsa sorumlusu siz olabilirsiniz. 2005 yılında yapılan bir çalışma 200 kediden 1'inde rastlanan kedi astımı hastalığının, insanların yaşam tarzından dolayı gitgide arttığını ortaya çıkardı.
Kediler evlerin içinde yaşamaya başladığından beri; toz, sigara dumanı, kedi kumu ya da çiçek tozları sebebiyle; solunum yolları rahatsızlıkları yaşamaya oldukça müsait.
Çok sık olmamakla birlikte grip ya da nezle gibi hastalıklar da insanlardan kedilere bulaşabiliyor.

Hepsi, kedi nanesinden etkilenmez.

Kedilerin yarısından çoğu kedi nanesine tepki vermez. Nepeta cataria hassasiyeti kalıtsaldır ve buna sahip olan kedilerin 2 yavrusundan 1'i aynı hassasiyete sahip olabilir. 4 yavrunun ise 3'ünde aynı hassaslık görülebilir, yavru sayısıyla ihtimal de artar.

Kediler, köpeklerle aynı evde yaşayabilir.

2008'de Tel Aviv Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, iki hayvanın genç yaştayken tanıştırıldıklarında çok iyi anlaştıklarını gösteriyor. Genç yaştan kastımız ise; kediler için 6 ay, köpekler için 1 yıl anlamına geliyor.

 Aksi iddia edilse de, kediler sevilmekten hoşlanır.

Kedilerin büyük bir çoğunluğu sevilmekten, okşanmaktan hoşlanıyor. Bundan hoşlanmayan, özgürlüğüne düşkün olan minikler ise kedilerin insanlarla evde yaşamaktan hoşlanmadığının düşünülmesine yol açabiliyor.

Evcil kediler serbest kalsa da gezdikleri alan sınırlıdır.

Kediniz dışarıya çıktığında; diğer kedilerin bölgesinde bulunmamaya dikkat ediyor. 2013 yılında BBC tarafından yayınlanan, 50 kediye GPS aygıtları ve kameraların takıldığı araştırma da gerçeği gözler önüne koyuyor. 
Kısacası; birbirlerinin alanına saygı duyuyorlar ve olası tartışmalardan uzak duruyorlar.

Beyinleri köpeklerinkinden daha kompleks bir yapıya sahip.

Vücutlarının %0.9'unu oluştursa da; Psychology Today'e göre kedilerin beyni, tıpkı bizimkine benzeyen harika bir yapıya ve kıvrımlara sahip. Kavrama ve öğrenme kısmı köpeklerden daha kompleks bir yapıya sahip. Sinir hücrelerinin sayısı kedilerde yaklaşık 300 iken, köpeklerde bu sayı 160.
Çoğu insan, köpeklerin daha zeki olduğunu söylese de, kedi sahipleri böyle düşünmüyor.
İlginç bir gerçek daha var ki; 2010 yılında en gelişmiş bilgisayarın, bir kedi beyninden 83 kat daha yavaş çalıştığı biliniyor.

İlk olarak Çin'de evcilleştirildiler.

Bir zamanlar, kedilerin ilk olarak yaklaşık 4000 yıl önce Antik mısır'da evcilleştirildiğine inanan bilim insanları, yeni bir araştırma sayesinde kedilerin evcilleştirilmelerinin neredeyse 5300 yıl öncesine kadar dayandığını ve Çinli çiftçilere çok yakın bölgelerde yaşadıklarını ortaya koydular. Tam olarak evcilleştirilmiş sayılmasalar da bu kedilerin, insanlarla gelişen ilişkilere büyük katkıları var.

Mırıldamaları mutlu oldukları anlamına gelmeyebilir.

Kediler mutlu olduklarında mırladıkları gibi; doğum yaparken, hastayken, yaralandığında, yavrularını emzirirken ya  da gergin olduğunda da mırıldar. Yapılan çalışmalarda ise çıkardıkları seslerin kedilerin iyileşme süreçlerinde de etkili olduğu, onları rahatlattığı da ortaya koyuldu. Mırıldamak yalnızca nefes alıp verdikleri anlamına bile gelebilir.

Düzenlerinin bozulması hasta olmalarına ya da hasta gibi davranmaları için yeterli.

Düzeni değiştiğinde sapasağlam bir kedi bile hasta olabiliyor yani aslında hasta gibi davranıyor. Gerekmedikçe monoton hayatlarına müdahale edilmemesi gerekiyor çünkü yaşadıkları değişimlerin ardından kedilerde kusma ve iştahsızlık görülebiliyor hatta tuvalet kumlarını kullanmayı reddettikleri de oluyor.

İstediklerini almayı çok iyi biliyorlar.

mama ya da ilgi istediklerinde tıpkı bir bebek gibi davranmaya başlıyor. Ağlamaya benzer mırıldamaları ve miyavlamaları, ayaklarınıza dolanmalar izliyor. Fakat şaşırtıcı bir gerçek var ki bu miyavlamaların ses yüksekliği bebeklerin ağlamaları ile aynı seviyede. Kısacası; kedilerin taklit yeteneği de bir harika.